top of page
Kitap Sayfaları

Kitaplar

Siyasi İdeoloji Olarak İslamcılığın Doğuşu

B9789754701814.gif

Batı etkisinin, Batıcılığın, modernliÄŸin karşıtı sayılan, çoÄŸu kez kendisini de öyle algılayıp sunan Ä°slamcılık akımının tamamıyla BatılılaÅŸma ve modernleÅŸme sürecinin belirleyiciliÄŸi altında cereyan eden oluÅŸumunu ele alan bir çalışma. Ä°slamcılığın bir modern ideoloji olarak doÄŸduÄŸu koÅŸullar ekseninde, 19.-20. yüzyıl dönümünde Osmanlı siyasî sahnesine çıkan ana fikir akımlarının Ä°slam'a ve "geleneÄŸe" bakışları...

Cemaleddin Afgani

wi-220.jpeg

Batı'daki ilginin etkisiyle müslüman toplumlarda efsaneleÅŸen Afgani'nin ÅŸöhreti, takipçilerinin onu bir aziz olarak görmesiyle büyümüÅŸtür. Afgani, Batı'ya karşı mücadele arayışında olan müslüman aydınlar için bir ilham kaynağı olmuÅŸtur. Afgani'nin kendi aÄŸzından çıkan abartılı sözler de ÅŸöhretini besler. Bu makale, Afgani'nin hayatına, faaliyetlerine ve fikirlerine odaklanarak, objektif bir bakış sunmayı amaçlamaktadır. Afgani'nin ÅŸöhretinin, modern Ä°slamî düÅŸünceye önemli bir katkısı olmasa da, dönemin siyaset ve düÅŸünce atmosferini aydınlatmaktadır. Bu çalışma, Afgani'yi objektif bir perspektifle ele alarak okuyucuya bilgi sunmayı hedeflemektedir.

Türkler ve Ä°slamiyet

173073b_edited.jpg

Siyasi alandaki yoÄŸun tartışmalar, özellikle Ä°slamlaÅŸma ve Türklük gibi toplumsal iliÅŸkilerimizi etkileyen kavramları, Laiklik ve Demokrasi gibi önemli konuları tekrar gündeme taşımıştır. Tartışmaların saÄŸlıklı bir zeminde gerçekleÅŸebilmesi için tarihimizi objektif ve dürüst bir bakış açısıyla deÄŸerlendirmemiz gerekmektedir. Prof. Dr. Ä°lber Ortaylı, Prof. Dr. Nevzat YalçıntaÅŸ ve Prof. Dr. Mümtaz'er Türköne'nin makalelerinden oluÅŸan bu kitap, tarihimizle günümüz gerçekleri arasında köprü kurarak zihin yapınızı zenginleÅŸtirecek önemli bilgiler sunmayı amaçlamaktadır.

Türklük ve Kürtlük

wi-220-4.jpeg

YaÅŸanan sorunların kendisi kadar, nasıl dile getirildikleri de hayatî bir önem taşıyor. Tanımlamalar, sorunlara verdiÄŸimiz deÄŸeri göstermesi bakımından da ‘can alıcı’ olabiliyor. Görmezden gelmek için, anlamsız kelimeler ardına hapsetmeye çalıştığımız sorunlardan biri de Kürt sorunu.

Darbe Peşinde Koşan Bir Nesil 68 Kuşağı

wi-220-6.jpeg

1968 yılında Paris'te baÅŸlayan gençlik olayları, "68 Baharı" olarak tarihe geçti. Bu olaylar, muhalif birçok akımın bir araya geldiÄŸi heterojen bir isyanı temsil ediyordu. "Çiçek çocuklar" ya da hippilerden anarÅŸistlere, her türden sol eÄŸilimi içeren geniÅŸ bir yelpazeyi kapsayan bu hareket, uyuÅŸturucu ve sınırsız cinsellik gibi unsurları da barındırıyordu. "Gerçekçi ol, imkânsızı iste!" sloganı, 68'in renkli dünyasını temsil ederken, bu hareketin ortak amacı daha fazla özgürlük arayışıydı.

Darbe Peşinde Koşan Bir Nesil 68 Kuşağı

wi-220-6.jpeg

1968 yılında Paris'te baÅŸlayan gençlik olayları, "68 Baharı" olarak tarihe geçti. Bu olaylar, muhalif birçok akımın bir araya geldiÄŸi heterojen bir isyanı temsil ediyordu. "Çiçek çocuklar" ya da hippilerden anarÅŸistlere, her türden sol eÄŸilimi içeren geniÅŸ bir yelpazeyi kapsayan bu hareket, uyuÅŸturucu ve sınırsız cinsellik gibi unsurları da barındırıyordu. "Gerçekçi ol, imkânsızı iste!" sloganı, 68'in renkli dünyasını temsil ederken, bu hareketin ortak amacı daha fazla özgürlük arayışıydı.

DoÄŸum ile Ölüm Arasında Ä°slamcılık

61CK1+Sx2-L._SL1180_.jpg

"Bu kitap, master tezimden sonra en kısa zamanda bitirdiÄŸim ikinci kitap oldu. Bu süratin sebebi "kendini gerçekleÅŸtirme" duygusu ile, yüksek bir konsantrasyon ve motivasyonla yazmam olmalı. Söyleyecek sözüm vardı ve söyleyeceklerimi önemsiyordum. Derli toplu bir ÅŸekilde sunma imkanı, yani kitaba dönüÅŸtürmek bu yüzden çok cazipti. Ä°slamcı düÅŸünce, Türkiye için ana damarlardan biri. Türkiye'nin kaderi üzerinde etkili. Üstelik eleÅŸtiriye açık olmak gibi bir özelliÄŸi olduÄŸunu biliyorum. Benim de akademik hayatımda edindiÄŸim bir "Ä°slamcılık uzmanlığı" sıfatım var. Söylediklerimi önemsemesem bu kitabı kaleme almazdım. Ä°nÅŸallah eleÅŸtirilerim, hepimizin peÅŸine düÅŸtüÄŸü "hakikat arayışı"na bir nebze katkıda bulunur. Evet, bir tasavvuf büyüÄŸünün söylediÄŸi gibi: "Hakikat aramakla bulunmaz; yine de bulanlar arayanlardır."

Türküm Vicdanlıyım

wi-220-10.jpeg

Mümtaz'er Türköne, Anadolu irfanının temsilcilerinde vicdani olanın izlerini sürmeye çalıştığı bu çalışmada, Anadolu insanının siyasi hesaplar yapmadan, çıkar gözetmeden adaleti ve iyilik üzerine nasıl organize ettiÄŸini ve insanı aziz tutma geleneÄŸinin köklerini muhafazakar aydınların düÅŸüncelerinde nasıl ÅŸekillendiÄŸini araÅŸtırmaktadır. Özellikle Kürt sorununun çözümünde vicdan kaynaklı adalet duygusunun önemine vurgu yaparak, Türköne çeÅŸitli sorularla okuyucuları ÅŸaşırtmaktadır. Bu sorular, kışkırtıcı, anlamaya çalışan ve öz eleÅŸtiri içeren bir ton taşıyarak Türköne'nin kendi serencamının izlerini sürmeye olan çabasını yansıtmaktadır. Röportajlar yoluyla, aydınların Kürt sorunuyla ilk karşılaÅŸmaları, piÅŸmanlıkları, tarihi tecrübeleri ve geleceÄŸe dair ön görülerini içeren bir öz eleÅŸtiri anaforuna yolculuk etmektedir. Türköne'nin bu yolculuÄŸu, dostlarıyla bir dönem aynı mücadeleyi verdiÄŸi ve kendi düÅŸüncelerini gözden geçirdiÄŸi bir atmosferde gerçekleÅŸmektedir.

Türküm Vicdanlıyım

wi-220-10.jpeg

Mümtaz'er Türköne, Anadolu irfanının temsilcilerinde vicdani olanın izlerini sürmeye çalıştığı bu çalışmada, Anadolu insanının siyasi hesaplar yapmadan, çıkar gözetmeden adaleti ve iyilik üzerine nasıl organize ettiÄŸini ve insanı aziz tutma geleneÄŸinin köklerini muhafazakar aydınların düÅŸüncelerinde nasıl ÅŸekillendiÄŸini araÅŸtırmaktadır. Özellikle Kürt sorununun çözümünde vicdan kaynaklı adalet duygusunun önemine vurgu yaparak, Türköne çeÅŸitli sorularla okuyucuları ÅŸaşırtmaktadır. Bu sorular, kışkırtıcı, anlamaya çalışan ve öz eleÅŸtiri içeren bir ton taşıyarak Türköne'nin kendi serencamının izlerini sürmeye olan çabasını yansıtmaktadır. Röportajlar yoluyla, aydınların Kürt sorunuyla ilk karşılaÅŸmaları, piÅŸmanlıkları, tarihi tecrübeleri ve geleceÄŸe dair ön görülerini içeren bir öz eleÅŸtiri anaforuna yolculuk etmektedir. Türköne'nin bu yolculuÄŸu, dostlarıyla bir dönem aynı mücadeleyi verdiÄŸi ve kendi düÅŸüncelerini gözden geçirdiÄŸi bir atmosferde gerçekleÅŸmektedir.

Türküm Milletler ve Milliyetçilikler

wi-220-12.jpeg

Bu kitap, siyaset bilimci Prof. Dr. Mümtaz'er Türköne'nin derlemesiyle dünya çapında tanınmış yazarlardan (E. Gellner, M. Weber, E. Renan, E. Kedourie, B. Anderson, E. Hobsbawm, A. Smith) milletler ve milliyetçilik konusunda önemli makaleleri içermektedir. Ayrıca, Türkiye'de milliyetçilik akımının ortaya çıkışında ve geliÅŸmesinde katkısı bulunan temel düÅŸünürlerin (Yusuf Akçura, Ziya Gökalp, Nurettin Topçu gibi) yazılarına da yer verilmektedir.

Zakir

wi-220-14.jpeg

Hayata tersinden bakan bir yetiÅŸkin çocuÄŸun hikayesini takip ediyorsunuz. Kitabı ters çevirip okuduÄŸunuzda, on dakikada normal hızda okumaya geçeceksiniz. Yerçekimine karşı koyarak, ayaklarınızı bir yere yerleÅŸtirip başınızı aÅŸağı sarkıttığınızda, hiç kimsenin fark etmediÄŸi ayrıntıları görmeye baÅŸlarsınız. Yarasalar, uçabilen tek memeli türüdür ve baÅŸları hep aÅŸağıda olduÄŸu için sesleri kullanarak karanlıkta en iyi gören yaratıklardır.

ModernleÅŸme, Laiklik ve Demokrasi

Screenshot 2024-01-03 at 16.36.08.png

Mümtaz'er Türköne'nin çalışmasında, milli devlet, milliyetçilik, Ä°slamcılık, laiklik gibi kavramları geçmiÅŸleriyle analiz ederek, bu sorunların üstesinden gelmenin mümkün olduÄŸuna inandığını ifade ediyor. Türkiye'de tartışmalı laikliÄŸin, laisizmin etkisi altında ezildiÄŸini ve çatışma konusu haline geldiÄŸini vurguluyor. Ayrıca, Osmanlı ve Ä°slam milliyetçiliÄŸi öncesi geliÅŸen formları ele alarak, Ä°slamcılığın paradoksal bir modernlik ürünü olduÄŸunu belirtiyor ve bu kavramların günümüzdeki anlayışa katkı saÄŸlayabileceÄŸini düÅŸünüyor.

Türk ModernleÅŸmesi

Screenshot 2024-01-03 at 16.53_edited.jpg

Türk modernleÅŸmesi, kendine özgü bir uzun maceradır. DiÄŸer toplumlarla ortak paydalara sahip olmasına raÄŸmen, kendi benzersiz rotasını belirleyen farklılıklara ve özgün yönlerine sahiptir. Bu uzun macera, dış dünyanın birkaç kez yıkılıp yeniden inÅŸa edilmesine raÄŸmen, modernleÅŸmenin iniÅŸler, çıkışlar, savrulmalar ve içe dönüÅŸlerle dolu ağır yükleri taşıdığı bir bütündür. Türköne'nin eseri, milliyetçilik, laiklik, demokrasi ve medeniyet kavramları etrafında ÅŸekillenen farklı tezleriyle son iki yüzyılın tarihini günümüz sorunlarına uyarlamaktadır.

Ä°slam ve Åžiddet

wi-220-3.jpeg

Kitap, Müslümanların akıl ve feraset ürünü olarak barış ve huzur ortamı kurma potansiyeline sahip olduÄŸunu vurguluyor. Mezhep çatışmalarını önlemenin ötesinde, dinler arası hoÅŸgörüyü teÅŸvik etmeye yetecek bir birikime sahip olduklarını belirtiyor. Özellikle Kudüs'ün, geçmiÅŸin tozundan arınarak dünya çapında bir barış ve huzur simgesi olma potansiyeline sahip olduÄŸunu ifade ediyor. Kitap, Kudüs'ün acımasız iÅŸgali altında yaÅŸadığı tezatı vurgulayarak, inançlarına sarılarak barış arayanlara Türkiye'nin söylemlerini sunuyor. Ayrıca, Ä°slâmiyet'e yapılan terör ithamını masaya yatırarak analiz ediyor ve ÅŸiddetin panzehirinin sabır olduÄŸunu savunuyor. Sabrın, akıl ve tefekkürle birleÅŸtiÄŸinde, teslimiyet içermeyen bir güç kaynağına dönüÅŸebileceÄŸini öne sürüyor. Kitap, ÅŸiddetin tüketen döngüsünden çıkmanın, Müslüman halkları medeniyet inÅŸası yolunda ilerletmenin önemini vurguluyor.

Türkiye'nin Kayıp Halkası

wi-220-5_edited.jpg

Bahsedilen kayıp halka, sivil toplumun kendisi olarak deÄŸinilmekte. Bu eksik halkayı yerine koymadan toplumun tam potansiyeline ulaşılamayacağı vurgulanıyor. Bu eksiklik giderilmeden içinde yaÅŸanan toplumun kendi içinde ve dünya ile barışık olamayacağı, insan haklarına saygılı ve etkin bir hukuk düzeni kurulamayacağı belirtiliyor. Ayrıca, kamudaki israfın ve verimsizliÄŸin sona erdirilemeyeceÄŸi, devletin daha etkin ve becerikli hale getirilemeyeceÄŸi, ekonomik krizlerin kronikleÅŸemeyeceÄŸi ifade ediliyor. Toplumu özgüvenli ve siyaseti ahlaki bir zeminde tutmak, devletin meÅŸruiyet krizini çözmek, siyaseti, toplumu ve ekonomiyi uyumlu ve istikrarlı hale getirmek için bu eksik halkanın tamamlanması gerektiÄŸi vurgulanıyor. Rekabet edilebilirlik, mutluluk ve refahın ancak bu ÅŸekilde elde edilebileceÄŸi ifade ediliyor.

Kürt Meselesi Nasıl Çözülmez?

wi-220-7.jpeg

Uzun zamandır Türkiye'nin güneyinde, belki Cumhuriyet tari­hinin en önemli problemi ile karşı karşıya bulunmaktayız. Siyasi, sosyal ve ekonomik boyutların yanında, kanlı terör olaylarıyla bü­yük sancı veren “Kürt Olayı” ve GüneydoÄŸu Anadolu'daki sorun, devletimizi her geçen gün daha fazla meÅŸgul etmektedir. Bu soru­nun baÅŸlangıcı, Osmanlı döneminin son yıllarına kadar uzanmak­tadır.
KarşılaÅŸtığımız sorunun, basit bir terör olgusunun çok ötesinde olduÄŸu aÅŸikârdır. Bu itibarla, çö­zümleri kısa-orta vade ile orta-uzun vadeli çözümler olarak düÅŸün­mek, ayrıca terörle mücadele için yapılacaklarla, bölge halkıyla iliÅŸ­kilerde hareket tarzını ayırmak gerekmektedir.

Mankurtlar

wi-220-8.jpeg

Bu metinde, Osmanlı'nın büyük düÅŸüncesiyle farklı ırklardan, dillerden ve dinlerden insanları bir araya getiren mirasının, günümüzde küçük bir milliyetçilik anlayışına dönüÅŸmesi ele alınıyor. Yazar, bu durumu "MankurtlaÅŸma" süreciyle tanımlıyor ve MoÄŸol tarihine atıfta bulunarak analiz ediyor. Türkiye'deki küçük milliyetçilik anlayışını "küçük" düÅŸünme ve farklıları düÅŸman olarak görmeyi içeren bir perspektif olarak deÄŸerlendiriyor.

Sözde Askerler

wi-220-9.jpeg

Kitap, siyasetle bulaÅŸmış askerlerin demokrasiye tehdit oluÅŸturduÄŸunu, darbe planları, ıslak imzalı komplo belgeleri ve provokasyonlarla halka karşı ÅŸiddet uyguladığını belirtiyor. "Sözde askerlerin" demokrasiyi yok etmek adına acımasız eylemlere baÅŸvurduÄŸu ifade ediliyor. Laiklik ve Cumhuriyetin, darbe heveslileri tarafından ucuz bir cephaneye dönüÅŸtürüldüÄŸü vurgulanırken, ordunun geçmiÅŸte yaÅŸanan olumsuz tecrübelerden arınması için ÅŸeffaflığın gerekliliÄŸine vurgu yapılıyor. Metin, ülkenin güvenliÄŸi, refah ve huzurunun saÄŸlanması, demokrasinin yerleÅŸmesi adına ÅŸeffaflığın önemine odaklanarak, geçmiÅŸteki acı tecrübelerin tekrarlanmaması için atılması gereken adımları anlatıyor.

Türk Sorunu

wi-220-11.jpeg

Yüzlerce yıllık medeniyet birikiminin vandallar tarafından yok edilmesi, yeni bir düzen inÅŸa etmek için sabır, öngörü, zeka ve emek gerektiÄŸini vurgular. Ancak daha da zoru, paramparça edilen kalpleri onarmak ve bir araya getirmektir. Metin, Kürt sorununu çözmenin, vahÅŸi saldırılarla yerle bir edilen bir medeniyeti yeniden inÅŸa etmek kadar zorlu bir süreç olduÄŸuna dikkat çeker. Bu süreçte incinen ve yaralanan dimaÄŸların ve kalplerin nasıl iyileÅŸeceÄŸi sorusu da ortaya atılır.

Siyaset

wi-256_edited.jpg

Kitap, Siyaset Teorisi, Ä°deolojiler ve Sistemler, Siyasetin Toplumsal ve Kurumsal Boyutları, Siyasetin Güç Merkezleri, ÇaÄŸdaÅŸ Siyasi Yönelimler, Siyasetin Küresel Boyutları ana baÅŸlıkları altında bir siyaset bilimi konseptine yeni bir anlayış getirme iddiasında. Siyaset, genel okura ve siyaset bilimi öÄŸrencilerine, siyasetin kendine özgü kavramları, kurumları ve süreçleri hakkında kapsamlı bilgi vereceÄŸi gibi, günümüzün siyasal süreçlerini anlamada kaynak olacaktır.

BindokuzyüzyetmiÅŸsekiz

wi-220-13.jpeg

Bu metinde, devletin ÅŸiddet kullanma yetkisinin bir ölüm iktidarı olduÄŸu vurgulanıyor. Devlet, ÅŸiddeti kullanarak varlığını sürdürür ve çarklarını kanla çalıştırarak güç elde eder. Metaforik bir anlatımla, devletin halkın kanını emerek büyüdüÄŸü ve kanı emilen halkın bu durumu rahatlıkla kabul ettiÄŸi ifade ediliyor. Metin, devlet içindeki iktidar sahiplerinin isyan ve ayaklanmayı sevdikleri, bu tür durumların devlete fayda saÄŸladığı ve ardından devletin sert önlemler aldığı bir döngüyü tasvir ediyor. Ayrıca, bu durumun devlet otoritesinin azalması ve düÅŸmanların güçlenmesi gibi olumsuz sonuçlara neden olduÄŸu belirtiliyor.

bottom of page